Dünya Gıda Günü; daha iyi üretim, daha iyi beslenme, daha iyi bir çevre ve daha iyi bir yaşam için sürdürülebilir tarım ve gıda sistemlerinin farkına varmamız için en uygun zaman. Dünya Gıda Günü’nün bu yılki teması “Su hayattır, su besindir.” Hızlı nüfus artışı, kentleşme, ekonomik kalkınma ve iklim değişikliği su kaynaklarımızı tehdit ediyor. Su gıdanın temeli olduğu için insanlar, ekonomiler ve doğa için vazgeçilmez bir kaynaktır. Bu hayati kaynağı geri dönüşü olmayan bir noktaya kadar tüketme riskiyle karşı karşıyayız. Unutmayalım ki su olmazsa çiftçiler gıda sistemine hizmet edemez, gıda süreci gelişemez ve üretim yapılamaz.
Dünyada milyonlarca insan açken her gün tonlarca gıda, üretim veya taşınma aşamasında bozularak veya evlerin, satıcıların ya da restoranların çöp kutularına atılarak israf ediliyor. Bu durum gıdanın bilinçsizce tüketilmesine ve üretimde kullanılan değerli kaynakların ziyan olmasına yol açıyor. Bir gıdayı tükettiğimizde, tarım-gıda sisteminin bir parçası oluruz. Sürdürülebilir tarım-gıda sistemi, herkes için yeterli, besleyici ve güvenilir gıdaların uygun fiyata alınabildiği ve kimsenin aç kalmadığı, yetersiz beslenmenin olmadığı bir sistemi ifade eder. Yerel pazarlarda veya marketlerde rafların dolu olduğu, bununla birlikte daha az gıdanın israf edildiği, gıda tedarik zincirinin zorlu hava koşulları, fiyat artışları veya salgın hastalıklara karşı daha dayanıklı olduğu ve çevresel bozulmayı veya iklim değişikliğini daha da kötüleştirmeyen, aksine çevreye ve iklim değişikliğine olumsuz etkileri sınırlayan bir sistemdir.
Hepimiz mutfak alışverişinden, yemeklerin hazırlanmasına kadar sürdürülebilir sisteme destek olabiliriz. Öncelikle yiyebileceğimiz kadar satın alalım, yeterli ölçüde pişirelim ve çöpe yiyecek atılmasının önüne geçerek bu sürece katkıda bulunalım. Teka olarak hayata tat katan anları çoğaltmak en büyük hedefimiz. İnanıyoruz ki yemek sınırları aşan ve hepimizi bir araya getiren sihirli bir dile sahip. Pişirmenin gücüyle Dünya Gıda Günü’nün farkına varalım ve ihtiyacımız olan besine ulaşmak için sürdürülebilir üretimden yana olalım.